Metroyla her yere gidebilirsiniz, metro haritası edinin bir tane. Bir de günlük metro bileti. Normalde yürümek daha keyifli ama sizin 1 gününüz var, gezeceğiniz yerler arasında metroya binersiniz hemen. Paris güvenli ve rahat gezilen bir şehir.
Bercy Seine'de inecek olsam, metroyla Bastille'e geçerim.
Meydanı görüp, Le Marais'e yürürüm. Hızlı bir kahvaltı ederim.
Yürüyerek Pont Neuf'ten Sainte Chapelle ve Notre-Dame katedralinin olduğu adacığa geçerim. (Notre-Dame ziyarete kapalı olabilir ama dışardan görülebilir. Sainte Chapelle'e girilir).
Adacığın öteki tarafı Latin Quarter, kıyıda güzel kitap tezgahları var, hatta Shakespeare & Company de buralarda galiba. Sorbonne Ünversitesi, Pantheon, Luxemburg Bahçeleri, St Germain bulvarı (Cafe de Flore ve Les deux magots vs cafelerin olduğu cadde burası) bu bölgede. Kahvemi alır, Luxemburg bahçelerini gezerim veya bu kafelerden birinde kahve molası veririm.
Çok yorulmadıysam yürüyerek veya metroyla Louvre müzesi tarafına geçerim. Louvre'u gezecek vaktiniz yok gibi ama 1-2 saat ayırırım, görmek istediğim şeyler var derseniz, müzede mutlaka görmeniz gereken 10 eser benzeri bi liste vardı müzenin sitesinde, onları görebilirsiniz, giriş çok kalabalık değilse bunu denersiniz belki.
Müzeye girmediysem, önündeki meydanda biraz vakit geçiririm, yürüyerek Tuileries bahçelerindan geçer Concorde meydanına ulaşırım.
Champs-Elysees caddesi bu noktada başlıyor. Palais Garnier (opera) bu meydana yakın. Alışveriş yapmayacaksam Champs-Elysees'de yürümem, metroyla direkt Arc de Triomphe'e geçerim.
Bundan sonra görmek istediğim Eiffel kaldı. Metroyla Trocadero istasyonunda inerim, manzara burdan güzel oluyor. Vaktim varsa Eiffel'e kadar inerim yürüyerek. Kuleye çıkmıyoruz zaten vaktimiz az. Bu arada zamanlamaya göre öğlen yemeği yenmiş olabilir, Eiffel öncesi.
Eiffel'den sonra akşama doğru metroyla Montmartre'ye geçerim. Biraz sokakları dolaşırım. Ressamlar tepesinin orda köşede bir bistro var, hem ressamların olduğu küçük meydanı hem Sacre Coeur'un dış duvarlarını görüyor. Dışarda bir masada oturur akşam keyfi yaparım, bir içki olur kahve olur. Gelen geçeni izlerim, Paris'te olmanın tadını çıkarırım sakince.
Gün batımına yakın kalkarım, Sacre Coeur'a girerim. Sonra önünden Paris manzarasını seyrederim. Gün batar.
Akşam yemeği için bouillon dedikleri, adı Chez'li restoranlardan birinde rezervasyonum vardır. Metroyla giderim, yemeğimi yerim.
Paris'te bir günüm olsa böyle geçer, görmek istedğim her şeyi görürüm. Yorucu olur mu, evet çook. Ama tek bir günüm var ve her zaman Paris'e gelmiyorum.
Üşenmedim yazdım valla, iyi gezmeler size :)
0